Mutluluğum Stresten!

bayan trend - kadınlar için güzellik sırları

Stres mutluluğa yol açar mı?Ama ya mutluluğun sırrı, bunun tam aksiyse? ABD'de yayımlanan yeni bir kitap, stres olmazsa gerçek mutluluğun da hayal olduğunu savunuyor.

BBC'de yer alan habere göre, Beyaz Saray'ın eski danışmanlarından yazar Todd Buchholz, bol tatilli ve az stresli bir yaşama özlem duyan çağın insanına, asıl nimet 'baskı altında oradan oraya koşturmaktır' mesajını veriyor. Yazar, koşuşturmanın insanı hem zihnen hem de bedenen dinç kıldığını ve stresten zevk almanın çok önemli bir meziyet olduğunu söylüyor.

Buchholz, insanın doğası gereği kendini en çok bir işe konsantre olmuş halde mutlu hissettiğini, tatile çıkmanın veya emekliye ayrılmanın ise mutsuzluk sebebi olabileceğini aktarıyor. ABD'li yazarın tezine göre Avrupa'da en mutlu kişilerin İngilizler olması gerek. Zira Avrupa Komisyonu rakamlarına göre 2008-10 yılları arasında haftada ortalama 42 saatle en uzun çalışan millet İngilizler.

Beyonce Parfüm Sektörüne Giriyor!

bayan trend - kadınlar için güzellik sırları

Bu parfüm çok konuşulacak.Yeni albüm ve Avrupa turnesi derken Beyonce yeni bir parfüm çıkartmaya da fırsat buldu. 3. kokusunu piyasaya sürecek olan güzel şarkıcı bu sıralar sıkı çalışıyor.
Şarkılarının kadınlara güç ve kendine güven verdiğini söyleyen Beyonce, yeni parfümü 'Pulse'un sahnedeki Beyonce'u yansıttığını söyledi. Son parfümünün içindeki gücü bulmak isteyen kadınlar için birebir olduğunu da ekleyen şarkıcı şişenin modern tasarımının da dikkat çekeceğini söyledi.

Beyaz Saç Tarihemi Karışıyor?

bayan trend - kadınlar için güzellik sırları

Beyaz saçlar için tarih sayfaları aralanıyor.Bilim adamları saç renginin melanosit olarak bilinen ve renk üreten kök hücrelerle birlikte çalışan kıl folikülü kök hücreleri tarafından belirlendiğini, ancak son olarak ''Wnt'' adlı protein pigmentasyonunu kontrol eden iki yeni hücre tipi belirlediklerini bildirdi.

Cell dergisinde yayımlanan makalede, New York Üniversitesi Tıp Merkezi araştırma ekibine göre, kök hücrelerdeki bu protein eksikliği beyaz saça neden oluyor. Ekibin başında bulunan Prof. Mayumi Ito, fareler üzerinde yapılan deneylerde Wnt sinyal proteinleri ile hücrelerin genetiği değiştirilerek saç renginin değişiminin durdurulabileceğini ve eski rengin de geri gelebileceğini söyledi.
Ito, yapılan bu araştırmanın melanom dahil melanositle ilgili başka hastalıklar hakkında da derinlemesine bilgi vereceğini kaydetti.

Çocuklarını Döven Anneler!

bayan trend - kadınlar için güzellik sırları

Anneler çocuklarını dövüorlar.Milliyet tarafından Örsan Öymen anısına verilen "Yılın İnceleme Ödülü"nün bu yılki sahibi Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Sezer Ayan oldu.

Bu yıl 20.'si verilen ödül, Türkiye'nin kan ağlayan sorunlarının başında gelen "Çocuklara Karşı İşlenen Suçlar" konusuna ayırıldı. Ayan'ın ödüle layık görülen çalışması ise "Aile ve şiddet: Aile İçinde Çocuğa Yönelik Şiddet" adlı Şubat 2010'da yayımlanan kitabı oldu.

Seçiciler Kurulu'nun "psiko-sosyal, tarihsel ve hukuksal açıdan incelemesi, kapsamlı bir çalışma olması ve ödül için belirtilen koşulları yerine getirmesi" gerekçesiyle çalışmasını ödüle değer gördüğü Ayan, çarpıcı araştırmasıyla ilgili sorularımızı yanıtladı. "Aile içi şiddetin Türkiye'de her zaman önemli bir sorun" olduğunu söyleyen Ayan, Sivas'ta yürüttüğü araştırması için 70 ilköğretim okulunda 655 öğrenciyle görüştüğünü, sonuçların çocuklardaki şiddet eğilimini göstermesi açısından önem taşıdığını anlattı.

Anne terlikle, baba tokatla...

Ayan, görüşülen ailelerde anne ve babaların yarıdan fazlasının bağırarak kavga ettiğini, kavgaların en fazla çocuk veya para yüzünden olduğunu, erkeklerin dörtte birinden fazlasının eşini tokatladığını, tekmelediğini, yumrukladığını, saçını çektiğini ya da evdeki eşyalara zarar verdiğini söyledi. Babaların genellikle eşiyle kavga ederken çocuklarına da bağırdığını ve bir kısmının çocuklarını da dövdüğünün görüldüğünü söyleyen Ayan, "Çocukların söz dinlememe, kardeşiyle kavga etme ve ders çalışmama gibi nedenlerle dayak yediği görüldü. Kızlar daha çok anneleri, erkekler ise babaları tarafından şiddete maruz kalıyor. Çocukların yarıya yakını okulda öğretmenlerinden de dayak yiyor. Ailelerin çoğunluğu yine okuldaki şiddeti, 'Öğretmenin vurduğu yerde gül biter' düşüncesiyle haklılaştırıyor" dedi.

Annelerin ise yüzde 54'ünün çocuklarını dövdüğü sonucunun çıktığını söyleyen Ayan, "Çocukların yüzde 14'ü terlikle, yüzde 10'u tokatla, yüzde 9'u kulağı çekilerek şiddet görüyor. Yüzde 10'u ise azarlanıyor. Çocukların yüzde 32'si haftada en az bir kez anne ya da baba şiddetine maruz kalıyor" diye konuştu. Babaların ise yüzde 46'sının çocuklarını dövdüğünü anlatan Ayan, "Annesinden dayak yiyen çocuklar söz dinlemediği için, babasından dayak yiyen çocuklar ise annesini dinlemediğini için şiddete maruz kalıyor. Döven babaların yüzde 15'i tokat atıyor" dedi.

Şiddet gören daha saldırgan

Evde şiddete uğradığı tespit edilen öğrencilerin saldırganlık eğilimlerini de ölçtüklerini söyleyen Ayan, şöyle devam etti:
"Ailesinde şiddet gören öğrencilerin saldırganlık eğilimleri fazla çıktı. Sosyo-kültürel, ekonomik ve psikolojik anlamda anne baba yeterliliğine sahip olmayan insanların çocuk sahibi olmaları, kız ve erkek çocuklarının cinsiyet ayrımına tabi tutularak sosyalleştirilmeleri, namusun sadece kız ve kadın kimliğine mal edilmesi, cinselliğin bu bağlamda bir tabu olması, ayrıca geleneksel Türk ailesinde şiddetin bir sorun çözme yöntemi olarak meşrulaştırılması şiddetin başlıca nedenleri arasında geliyor."

Dr. SEZER Ayan kimdir?

Adana'da 1970 yılında doğan Sezer Ayan, ilköğrenimini Adana'da, orta ve lise öğrenimini Kahramanmaraş'ta tamamladı; 1989'da Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü'nü bitirdi. Aynı üniversitenin Sosyal Bilimler Enstitüsü'nde 1992'de yüksek lisansını, 2006'da doktora eğitimini tamamladı. Aynı üniversitenin Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü'nde Yrd. Doç. Dr. olarak çalışıyor. Uzmanlık alanı ailede çocuğa yönelik şiddet ve çocuk suçluluğu olan Ayan'ın bu konularda ulusal ve uluslararası dergilerde yayımlanmış çeşitli makaleleri ve bir kitabı bulunuyor. Ayan, evli ve iki erkek çocuk annesi.

Seçici Kurul'da kimler var?

Seçici Kurul'da, İstanbul Barosu Çocuk Hakları Merkezi Başkanı Avukat Fatma Başar, Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Fakültesi İlköğretim Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sevda Bekman, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Aysel Çelikel, UNICEF Çocuk Koruma Programı Sorumlusu Ceyda Dedeoğlu, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu'nun eski Genel Müdürü Dr. Bülent İlik, Radikal gazetesi yazarı Altan Öymen, Anne Çocuk Eğitim Vakfı Kurucu Başkanı Ayşen Özyeğin, Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Solakoğlu, Çocuğu İstismardan Koruma ve Rehabilitasyonu Derneği Başkanı Prof. Dr. Oğuz Polat ve İstanbul Çocuk Mahkemeleri emekli yargıcı Umran Sölez Tan yer aldı.

Anne Olmaya Hazır Mısın?

bayan trend - kadınlar için güzellik sırları

Anne olmaya ne dersiniz?.Günümüzde hala pek çok kadın gebeliğe ciddi tıbbi sorunlarla başlıyor, bebeğe zararlı olabilecek maddelere maruz kalıyor ve sağlığını koruyucu hiçbir önlem almadan plansız gebe kalıyor.
Anadolu Sağlık Merkezi Kadın Sağlığı ve Doğum Uzmanı Meltem Çam, gebeliğe karar verildikten sonra, anne adayının sağlığının iyileştirilmesinin çok önemli olduğunu söylüyor. Dr. Çam şöyle devam ediyor: "Sağlık kontrollerinin ihmal edilmemesi, gebelik planları konusunda anne ve baba adaylarının eğitilmesi ilk önceliğimiz. Günümüzde anne ve çocuk sağlığında daha iyi sonuçlar elde etmek için gebelikten önce harekete geçmek, tanı ve tedaviden çok koruma ve önlemeyi hedeflemek gerekiyor."

Bedeniniz anneliğe hazır mı?

"Gebelik öncesi beslenmede genellikle saf, temiz, kilo aldırmayan ama besleyici gıdaların tercih edilmesi gerekiyor. Düzgün ve sağlıklı beslenmeye ilave olarak folik asit takviyesi yapılması, kullanılan destek ürünleri varsa bunların güvenilirliği, yararı ve zararı irdelenmeli. Gebeliğe hazırlanan kadınlar sigara ve alkolü bırakmalı, bırakamıyorsa kullanım sınırlaması konusunda teşvik edilmelidir Anne adayının egzersize ve kilo kontrolüne de önem vermesi de büyük önem taşıyor"

Gebeliğe hazırlanırken hangi aşılar yaptırılmalıdır?

"Özellikle Human Papilloma Virüs (HPV), grip, hepatit B, kızamıkçık aşıları bu hastalık risklerini taşıyan gebe adaylarında hekim kontrolü ile birlikte yapılmalıdır. Ayrıca cinsel yolla bulaşan hastalıklarla ilgili risk belirlenmeli uygun testlerle ortaya çıkan hastalıklar tedavi edilmelidir"

Hangi hastalıklar risk oluşturur?

"Diyabet, tiroid hastalıkları, epilepsi benzeri nörolojik hastalıklar, hipertansiyon, böbrek hastalıkları, kalp-damar hastalıkları, astım, pıhtılaşma bozuklukları gibi sistemik hastalıklarda veya depresyon ve şizofreni gibi psikolojik hastalıklarda hasta gebelikten önce mutlaka bir hekim ile görüşmelidir. Mevcut tıbbi sorun nedeniyle kullanılan ilaçlar, gebeliğin hastalığın seyrine etkisi ve özellikle de diyabet gibi hastalıklarda gebeliğin hastalığın kontrollü bir döneminde planlanması uygun olacaktır."

Genetik hikâyenin önemi

"Anne yaşı, anne ve babanın tıbbi durumu, kadının daha önceki gebelikleri sorgulanmalıdır. Daha önceki gebeliklerinde bebeklerinde genetik sorunlar yaşayan çiftler ve ailede bilinen bir genetik hastalık mevcut olanlar tespit edilmeli ve bu aileler gebelik öncesi genetik danışma almalıdırlar. Bir önceki gebelik erken doğum, düşük veya ölü doğum ile sonlanmış ise hasta risk ve nedenlerin tespit edilmesi için incelenmelidir. Gebelikler arasındaki sürenin 18 aydan az olması, erken doğum ve bebeğin düşük doğum ağırlığında olması gibi riskleri artırmaktadır.

Çalışan Anne Çocuğunu Cepten Takip Edecek!

bayan trend - kadınlar için güzellik sırları

Çalışan anneler çocuklarını böyle takip ediyor.Evlerini cep telefonu ya da bilgisayar aracılığıyla uzaktan izleme fırsatı sunan Pronet 'Kameram' hizmeti ile bebeğinizin güvende olup olmadığını öğrenmek kolaylaşıyor" dedi.

Pronet'in Kameram adlı hizmeti ile annelerin bulundukları yerden video oynatabilen bir cep telefonu ya da bilgisayar yardımıyla canlı olarak bebeklerini izleyebildiklerini ifade eden Kastro şunları söyledi: "Evin istenen yerine yerleştirilen kameralar üzerinden istediğiniz anda bebeği kontrol etmek mümkün. Ayrıca Güvenlik Paketi'ni kullananlar okul çağında olan çocuklarının evden çıkış ve eve dönüş saatlerini de takip edebiliyor."

Anaokullarına da yerleştiriliyor

Annelerin 'Kameram' hizmetine ek olarak en çok Güvenlik Paketi'ni aldıklarına dikkat çeken Kastro, "Paket, 5 korumalı komple bir güvenlik paketi. Hırsızlık, yangın, acil sağlık problemleri, gaz kaçağı ve panik durumlarına karşı koruma sağlıyor. Çocukların başına bir şey gelirse, tek bir tuşla sağlık yardımına ulaşım sağlanıyor" dedi. Kameram hizmetinin kreş ve anaokullarında da tercih edildiğini anlatan Kastro çocukların güvenlik konusunda bilinçli olduklarında daha titiz davrandıklarını dile getirerek, "Alarm sistemi kurulmadan yatmayan çocuklar var. Bir de şifre panelleri ışıklı olduğundan tuşlara bastıkları için zaman zaman alarm ve çağrı merkezimize yanlış alarm düşmesine de sebep olabiliyorlar" dedi.

Uyku Öncesi Yemeği Obezliğe Yol Açabilir!

bayan trend - kadınlar için güzellik sırları

Uyku öncesi süt içmek obez yapıyor.Amerika'da yapılan bir araştırmada çocuklara uyku öncesi verilen sütün, ilerleyen yıllarda obeziteye sebep olduğu ortaya çıktı.
7 bin çocuğun 9 aylık, iki yaş, 4.5 yaş ve 5.5 yaş arasındaki süt içme oranlarını inceledi. Pediatrics dergisinde yayınlanan araştırma sonucuna göre, katı gıda almaya başlayan ve bir yaşından itibaren uyumadan önce süt içen çocukların yüzde 22.9'u, 5.5 yaşında obez oldu.

240 MİLİLİTRE SÜT 150 KALORİ

İki yaşından itibaren bir şişe süt içen çocukların ise yüzde 30'u 5.5 yaşına geldiğinde obez hâle geldi. Her akşam içilen 240 mililitre sütün 150 kalori verdiğini açıklayan araştırmacılar, bunun da bir ve iki yaşındaki çocuğun bir günde alması gereken enerjinin yüzde 12'sini karşıladığını belirtti.