Boşanma Eğitim Arttıkça Artıyor!

bayan trend - kadınlar için güzellik sırları

Akıllandıkça Boşanıyoruz!!

Eğitim seviyesi yükseldikçe neden boşanma oranı artıyor? Bunun altında yatan sebepler neler?

Eğitim insanların özbilinçlerini,farkındalıklarını,özgüvenlerini,yaşamları üzerindeki kontrol güçlerini artırıcı bir etki yapmaktadır.Bunun yanı sıra ihtiyaçlar hiyerarşisinde temel gereksinimler karşılanıp daha üst basamaklara çıkıldıkça sevgi,aşk,ilgi ve ilişkide kalite arayışları artabilmekte ve buna paralel olarak da ilişki ve mutluluk sorgulaması gündeme gelmektedir.Ayrıca eğitimin sosyal ilişkilerin artmasına,gelişmesine ve geleneksel paradigmaların değişmesi yönünde etkileri de olabilmektedir.Bu farklı paradigma oluşumu boşanma kararının daha kolay alınmasını sağlamaktadır.
Tabii her zaman durum bu şekilde gelişmemekte bundan daha farklı olarak eğitime ayrılan sürenin uzunluğu,eğitimin amaç haline gelmesine,asosyal eğilimleri artırarak kişilerin içe kapanmalarına ve özel hayatlarına daha az zaman ayırmasına yol açıp eşleri tarafından terk edilmelerine neden olabilmektedir.
Yani eğitimin artması hem kişinin kendisi tarafından yeni arayışlara yol açabildiği gibi,özel hayatlarının 2.plana düşmesi ile eşleri tarafından boşanma talepleri doğurabilmektedir.

· Çalışan grubun boşanma oranında daha çok kadın tarafında mı erkek tarafında mı sorun yaşanılıyor?

Çalışan grup içerisinde boşanmalardan etkilenme çoğunlukla kişilik özelliklerine,paradigmalara ve yaşam stillerine bağlı olduğu için cinsiyet ekseninde net bir değerlendirme yapmak mümkün değildir.Fakat çocuklu eşlerin boşanması kadınlara çok daha fazla sorun yaratabilmektedir.

· Özellikle boşanma oranlarının daha yüksek olduğu belirli sektörler var mı?

Analitik düşünce gerektiren meslek gruplarında boşanma oranlarının daha yüksek olduğunu söyleyebilirim.

· Bu her insanın kişiliğiyle de alakalı bir durum. Bazı çalışanlar iş-özel yaşam dengelerini doğru düzgün kuramıyorlar. Sizce bunu kurmak için neler yapmalılar?

İş-özel yaşam dengelerini kurulabilmesi için öncelikle kişinin yaşamın bu iki temel boyutunun farkında olması,inanması ve istemesi gerekiyor.Özellikle çok küçük yaşlardan itibaren çalışan kişilerde bu dengeyi kurabilmek oldukça zorlaşıyor.Bu dengeyi kurmak için öncelikle kişinin benlik alanı ile daha yakın bir ilişki içinde olması ve iş ajandası yerine iş/özel yaşam ajandası tutması bu ajandada hem iş ile ilgili randevu ve çalışmaları hem de sosyal yaşamı ile ilgili randevuları,aktiviteleri yazmalı ve takip etmelidir.
Özel yaşam bireysel/sosyal 2 boyutu kapsamalıdır.Yani tamamen partnere göre sosyal yaşam planı yapmak ilişkiye çok zarar vermektedir.Yani partner ile bir elmanın iki yarısı olmak yerine iki farklı elma olarak yan yana yaşayabilme becerisini kazanmak gereklidir.
Sonuçta yaşamı ya siz yöneteceksiniz ya da yaşam sizi!

· İş hayatı bir insanın evlilik ilişkisini nasıl etkiliyor?

İş hayatı evliliği,çoğunlukla kişinin iş hayatı/özel hayat dengesini kurup kuramaması ile ilişkili olarak olumlu/olumsuz etkililiyor.İyi yönetildiğinde iş hayatı özel hayatı,özel hayat ise iş hayatını besliyor ve destekliyor.Tersi durumlarda iş hayatı ile özel hayati birbirini yıkıcı yönde etkiliyor.

· Sizce insanlar işlerini eve taşımalı mı? Gerek evde çalışmak, gerek evde iş muhabbeti yapmak açısından değerlendirir misiniz? Bu konudaki önerileriniz neler olur?

Bence iş eve taşınmamalıdır.Çünkü taraflardan birisinin gündemi iş olduğunda ikili ilişkide paylaşımı ve iletişimi geliştirmek pek mümkün olmuyor,karşı taraf için ise duygusal ihmal anlamına geliyor. Eğer iki taraf da iş muhabbeti yapmaktan hoşlanıyorsa ve birlikte bir şeyler yapılabiliyorsa bence çok nadir olarak bu yol kullanılabilir.İş hayatı/özel hayat sınır ihlalleri iyi sonuçlar vermemektedir.

· Kadınlar iş-özel hayat dengesinde bazen sorun yaşayabiliyorlar ve bu nedenle işlerini erken bırakabiliyorlar. Özel hayatlarını koruma adına yaptıkları bu hareket, iş konusunda onları oldukça olumsuz etkiliyor. Kadınlar hem evlilik hayatlarını koruyup hem işlerine nasıl devam edebilir?

Kadınların özel hayatlarını koruyup iş hayatlarını sağlıklı bir şekilde sürdürebilmeleri için öncelikle eşleri ile uyumlarının çok iyi olması gerekiyor. Geleneksel ve Masküler yapıya sahip erkekle evli kadınlar bu dengeyi kurmakta oldukça zorlanıyorlar.
Bunun yanı sıra kadının iş hayatına bakış açısı,kişisel özellikleri de önemlidir.Çok titiz ve mükemmeliyetçi yapıdaki bir kadın bir takım abartılı kaygıları ve korkuları nedeniyle işe gereğinden fazla odaklanıp özel hayatını ihmal edebilmekte ve evliliğinde ciddi sorunlar yaşayabilmektedir.Diğer yandan aileyi yaşamının merkezine yerleştiren bir anlayışa sahip kadınlar ise iş hayatında ciddi sorunlarla karşılaşabilmektedir.
Genel anlamda da şunu söylemek gerekir;Yaşamda temel hedefimiz mutluluk olmalı,diploma,iş,paranın araç olduğu unutulmamalıdır
Paylaşımı beğendiysen diğer sosyal ağlarda duyurabilirsin!

Yorum Gönder

Kullanıcılarla tartışma ortamı oluşturabilir,sorularınıza daha net cevaplar alabilirsiniz.